Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinin vergi mevzuatlarında tanımlanmış hesap dönemleri içerisinde tamamlanmamasından kaynaklı özel durumu söz konusudur. Bu durum yıllara yaygın inşaatın bir mali dönem içerisinde tamamlanmamasından kaynaklanmaktadır.
Gerçek kişilerin elde ettikleri gelirler gelir vergisine tabidir.
Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içerisinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır (GVK, mad. 1). Öte yandan 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu‟ na (KVK) göre de esas safi kurum kazancının bir hesap dönemi esas alınarak tespit edileceği belirtilmektedir.
3475 sayılı Vergi Usul Kanunu‟nda (VUK), hesap döneminin normal olarak bir takvim yılı olacağına işaret edilmiştir (VUK, mad. 174). Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinde ise durum daha farklıdır. Mevcut yıl içerisinde tamamlanmama ihtimali olmadığından farklı bir vergileme sistemine ihtiyaç duyulmuştur
Yukarıdaki durumun istisnası olarak yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinde kazanç tespiti işin bittiği yılda yapılmaktadır. Bu uygulamanın ortaya çıkmasındaki ana etmen, işlerde işe başlama tarihi ile işi tamamlama tarihinin farklı hesap dönemlerine isabet etmesidir. Bu farklılık da kazancın tespiti konusunda farklılıklar oluşturmaktadır .
Bu konuda GVK. 42. maddesinde aşağıdaki hüküm bulunmaktadır:
„‟Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat sayılır.) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkûr yıl beyannamesinde gösterilir.‟‟.
GVK‟ nun 42. maddesinde birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerinin vergilemesine yönelik düzenlemeler getirildiğini vurgulamıştık. Düzenlemeye göre, bu işlerin kar/zararı işin bittiği yıl tespit edilerek tamamı ilgili yılın kazancı olarak beyan edilecekti. Buna göre GVK. 42. maddesi kapsamında vergilendirilmesi için aşağıdaki şartların oluşması gerekmektedir
- İşin inşaat, onarım işi sayılması,
- Taahhüt kapsamında yapılması,
- Birden fazla takvim yılına sarkması.
Yukarıdaki şartları taşıyan işlerle uğraşanlar, bu işle ilgili iş bitmeden herhangi bir kar veya zarar beyanında bulunamazlar. Ama bu durum beyanname verilmeyeceğine işaret etmez. Vergi mevzuatlarımıza göre beyanname vermek zorunludur. 2009 yılında başlanılan ve 2012 yılında bitirilen bir inşaat ve onarım faaliyeti için işletme, 2009, 2010, 2011 yıllarında ilgili mali tablolarını düzenleyecek ve beyannamesini verecektir. İşin tamamlandığı yıl olan 2012 yılında da vereceği beyannamede elde etmiş olduğu karı/zararı gösterecektir
Gelir Vergisi Kanunu‟ nun 42. maddesine göre, şahıs işletmeleri yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinin sonucu (kar-zarar) işin bitim tarihinde tespit olunmakta ve işin bitimini izleyen yıl Mart ayının yirmi beşinci günü akşamına kadar tamamı o yıl geliri olarak beyan edilir
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş sermaye şirketleri, Kurumlar Vergisi Kanunu gereğince yıllara yaygın inşaat ve onarım faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar, işin bitim yılının kazancı sayılır ve kurumlar elde ettikleri safi kazançları kurumlar vergisi beyannamesi ile hesap döneminin kapandığı dördüncü ayın yirmi beşinci günü akşamına kadar beyan ederler