Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşlerinde İşe Başlama ve İşin Bitim Tarihi
İnşaat sözleşmelerinde işe başlama tarihine dair bir bilgi verilmemiş ise, işin başlama tarihi işin başladığı tarih olacaktır. Bazende sözleşmelerinde işe başlamayla ilgili bir tarih olmadığı durumlarda müteahhide yer teslimi yapılan tarih esas alınmaktadır.
Bu durumda işe başlama tarihi yer tesliminin yapıldığı tarih olarak tespit olunur. Yer teslimine ilişkin de fiili bir tarih belirlenmemişse işe fiili olarak başlanılan tarih dikkate alınır. Eğer hiçbir seçenek yoksa hukuki olarak başka bir dayanak olmadığından sözleşme tarihi işe başlama tarihi olarak esas alınır
İşe başlama ve iş bitimi tarihleriyle ilgili olarak Gelir Vergisi Kanunu herhangi bir açıklama getirmemiştir. Aşağıda yer verilecek iş bitimi ile ilgili GVK. hükümlerinin işe başlama ile ilgili hükümler getirmediğini belirtmek gerekir.
Yıllara yaygın inşaat ve onarım işi için bir sözleşme düzenlenmemişse, inşaat onarım işine fiilen başlanıldığı tarih işe başlama tarihi kabul edilir
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşleri İşin bitim tarihine ilişkin Gelir Vergisi Kanunu 44. Maddesinde aşağıdaki hüküm bulunmaktadır
„‟İnşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarih; diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı tarih bitim tarihi olarak kabul edilir.‟‟
İşin bitim tarihi açısından geçici yada kesin kabule tabi işlerde mevzuat işin bitirildiğine dair tutanağın düzenlendiği tarihe dayandırılmaktadır.
İşin bitim tarihi açısında geçici yada kesin kabule tabi olmayan işlerde, GVK. 44. madde de ise işin fiilen tamamlandığı yada bırakıldığı tarih bitim tarihi olarak kabul edilmiştir -
İşin bitim tarihi açısından özellik arz eden hallerde ise aşağıdaki prosedürler yürütülür
- Yüklenicinin ölümü halinde, Bayındırlık İşleri şartnamesinin 44. Maddesi gereğince, idare teminatı mirasçılara geri vererek, sözleşmeyi yok saymaya (Değişiklik ile 47. Maddede düzenlenmiştir.)
- Yüklenicinin gecikmesi vb. durumlar halinde, idare sözleşmeyi yok sayma yoluyla fesih hakkına sahiptir.
- Yüklenicinin 6 aydan fazla tutukluluk halinde atanan vekilin idare tarafından kabul edilmediği durumlarda da iş sona ermiş sayılır.
Yüklenicinin iflas ettiği durumlarda da iş sona ermiş sayılır
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşlerinde Vergi Kesintisi
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu‟ nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan hükme göre, "Gelir Vergisi Kanunu' da belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işlerle ilgili yapılan hak ediş ödemeleri'' vergi kesintisi kapsamındadır.
Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinden kesilen kesinti, işin tamamlanmasından sonra beyan edilen kazanç üzerinden hesaplanan vergiden indirilir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus, her inşaat ve onarım işine ilişkin tevkifat uygulanan vergi, ancak o iş için beyan edilen vergiden indirilebilmektedir. Aynı işletmeye ait olmuş olsa dahi A işinden beyan edilen vergi kesintisi B işinden beyan edilen vergiden indirilemez
12.01.2009 tarih ve 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ek metninin 1. maddesinin 3. fıkrası gereğince uygulanan stopaj oranları yeniden tespit edilmişti. Bu karara göre Gelir Vergisi Kanunu‟ nun 42. maddesi kapsamına giren işler
dolayısıyla bu işleri yapanlara ödenen istihkak bedelleri üzerinden stopaj oranın % 3 olacağına dair hükme yer verilmiştir.
Kesinti uygulamasına geçici kabul yapılıncaya kadar devam edilir. Bu yüzden geçici kabul sonrası yükleniciye yapılan ödemeler gelir vergisi kesintisinin kapsamı dışında kalır. Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinde fiyat farkları ödendiğinde de vergi kesintisi yapılması zorunludur. Stopaj uygulanacak matrah, birim fiyat farkı ve malzeme fiyat farkı da dahil olmak üzere brüt hakediş tutarıdır. Bu tutara katma değer vergisi dahil edilemez
Yabancı para cinsinden yapılan hakediş ödemelerinde hakedişin tahakkuk ettiği dönem ile ödendiği dönem arasında oluşabilecek kur farkına uygulanacak stopaja ilişkin Maliye Bakanlığı‟ nın görüşü, tahakkuka kadar geçen sürede oluşacak farkın kesintiye dahil edilip tahakkuktan sonraki dönemde oluşacak farkın dönem geliri olarak muhasebeleştirilmesi yönünde olmuştur.
Kesilen vergilerin sorumluları hakkında Vergi Usul Kanunu‟ nun 12. maddesinde „‟ Yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanlar, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten sorumludurlar.‟‟ hükmü yer almaktadır.
Kesinti tutarı iş bitiminden sonraki dönemde hesaplanan vergiden fazla çıkarsa, fark mükellefin yazılı başvurusu üzerine ilgili vergi idaresince 1 yıl içinde başvurmak koşuluyla ödenir