vyargıtay ihale kararı-açık ihale usulu ile yapılan ve kesinleşen ihalenin uygulanmasının esas olduğu, tarafları aynı olan her iki sözleşmenin aynı anda uygulanmasının söz konusu olamayacağı, aynı iş için iki ayrı sözleşmeden hizmet bedeli doğmasının mükerrer olacağı, bunun da hukuki olmadığı ve hakkaniyete aykırı olduğu, davacı zararına herhangi bir hak kaybının yaşanmadığı, pazarlık usulü ile yapılan sözleşmenin zorunluluk nedeniyle erken feshi sonucunda davacının herhangi bir gelir kaybı yaşamadığı gerekçesi

6. Hukuk Dairesi         2024/433 E.  ,  2024/2849 K.


"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1166 E., 2023/1326 K.
DAVA TARİHİ : 27.07.2018
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/716 E., 2019/821 K.

KARAR
1-İlk Derece Mahkemesince; hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında, açık ihale usulü ile yapılan ihalenin itirazın reddi sonrası kesinleştiği, ihalenin tarafı olan davacı şirket ile sözleşme yapılması gerektiğinden taraflar arasında imzalanan 29.12.2016 tarihli ve 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren üç ay süreli sözleşmenin bitirilmesi zorunluluğunun doğduğu, açık ihale usulu ile yapılan ve kesinleşen ihalenin uygulanmasının esas olduğu, tarafları aynı olan her iki sözleşmenin aynı anda uygulanmasının söz konusu olamayacağı, aynı iş için iki ayrı sözleşmeden hizmet bedeli doğmasının mükerrer olacağı, bunun da hukuki olmadığı ve hakkaniyete aykırı olduğu, davacı zararına herhangi bir hak kaybının yaşanmadığı, pazarlık usulü ile yapılan sözleşmenin zorunluluk nedeniyle erken feshi sonucunda davacının herhangi bir gelir kaybı yaşamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

2-İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.



3-Bu karara karşı süresinde davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Kamu düzenine aykırılık hallerinin resen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine; sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı feshi değil taraf iradeleriyle sonlandırılması hali söz konusu olduğu ve davacının yoksun kalınan kârı, kusuru bulunmayan davalıdan istemesinin mümkün olmadığı gözetildiğinde, davacı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.09.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.