Tehdit ve cebir suretiyle meydana gelen ihaleye fesat karıştırma suçlarında, suçun oluşabilmesi için cebir ve tehditte bulunulması yeterli olmayıp, mağdurun ihale işlemlerine katılmaktan engellenmesi gerekir
Başka bir ifade ile cebir veya tehdide rağmen mağdur bunları dikkate almadan ihaleye dâhil olmuş ise burada ihaleye fesat karıştırma suçunun oluşmadığı kabul edilmelidir
“Sanık Z. A.'ın, Kocaali Devlet Hastanesince 16/12/2008 tarihinde düzenlenen temizlik hizmet alımı ihalesine teklif vermek üzere gelen katılanın siz ihaleye girmeyin, size istediğiniz kadar para veririm şeklindeki teklifi kabul etmemesi üzerine Z. T.'yla birlikte saldırıp basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde kasten yaralayarak ihale sürecindeki işlemlere katılmasını engellemeye çalışmalarına rağmen katılanın ihaleye katılarak kazanması şeklinde gerçekleştiği anlaşılan olayda eylemin TCK’nin 235/2-c, 35. maddelerinde düzenlenen cebir kullanmak suretiyle ihaleye fesat karıştırmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden dosya kapsamı, oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasıkanuna aykırıdır.”, Yargıtay 5. Ceza Dairesi E. 2013/3317, K. 2014/8838, T. 23.09.2014 tarihli kararı
Bu hâlde suçun teşebbüs aşamasında kaldığını kabul etmek gerekir
İhale süreci sonunda idare ile yüklenici arasında sözleşme imzalandıktan sonra tehdit fiilinin işlenmesi hâlinde ihaleye fesat karıştırma suçu değil, eylemin özelliğine göre tehdit, şantaj veya yağma suçu oluşabilir
Madde metninde yer verilen başka bir araç fiil de “hukuka aykırı diğer davranışlar” olarak ifade edilmektedir. Öğretide; hukuka aykırı diğer davranışlar konusunda kanunda açık bir düzenleme olmadığı, bu durumun suçta ve cezadan kanunîlik ilkesine aykırılık oluşturduğu yönünde bir eleştiri bulunmaktadır
.