Kamu ihale kurulunun itirazen şikayetlerde bir süredir kullanmış olduğu "ihale üzerinde kalma ihtimali olmadığın itirazın reddine" dair ifadesi yargıdan geri Göndü

dava konusu Kurul kararında yapılan değerlendirmede “... başvuru sahibi tarafından idareye şikâyet başvurusu veya Kuruma sunulan dilekçede diğer isteklilerin belgelerine yönelik iddialarda bulunulmuş ise de;

kendi teklifinin geçerli olduğu hususunda bir iddiaya yer verilmediği, bu itibarla ihalenin başvuru sahibi üzerinde bırakılma ihtimali ortadan kalktığından bir hak kaybı veya herhangi bir zarara uğranılmasının söz konusu olmadığı,

ihalenin iptal edilmesi ve yeniden ihaleye çıkılmasında ise güncel, hukuken korunmaya değer ve kamu yararıyla uyumlu bir menfaati bulunmayacağı, dolayısıyla başvuru ehliyetini haiz olmadığı..." gerekçelerine yer verilerek dava konusu işlem tesis edilmiş ise de

yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinde aday, istekli ve istekli olabileceklerin şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabileceğinin belirtildiği, bu halde ihaleye teklif verenlerin istekli kapsamında kabul edildiği uyuşmazlık konusu;

ihaleye teklif veren davacı şirketin de istekli olduğunun kabulü açık olup itirazen şikayet başvurusu yapabilmesi ve başvurusunun esasının iddiaları çerçevesinde incelenmesinin hukuki zorunluluk olduğu dolayısıyla ihaleye katılıp teklif sunan ve istekli konumunda bulunan davacı şirketin ihalenin tüm aşamalarında şikayet, itirazen şikayet ve dava açma konusunda ehliyetli olduğu ve genel olarak hukuki yararının bulunduğu sonuç ve kanaate ulaşıldığından,

Kurul'un davacı şirketin şikayet konusu ettiği hususlarda esasa girmeyerek ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle başvurusunun reddine yönelik tesis edilen işlemin hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır

Ankara 10. İdare Mahkemesinin 11.12.2019 tarihli ve E:2019/2218, K:2019/2434 sayılı kararı