2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca idarî eyleme karşı tam yargı davası açılmadan önce, maddede öngörülen sürelerde idareye başvurulması ile aslında 2577 sayılı Kanun'un madde 14/b ile madde 14/d'deki inceleme şartları birlikte yerine getirilmektedir;
ancak dava dilekçeleri üzerinde yapılan bu inceleme sıralamaya tabi tutulduğu için, idarî merci tecavüzünün bulunduğu tespit edildiği durumda, 2577 sayılı Kanun'un ilk inceleme üzerine verilecek kararın düzenlendiği madde 15/1-e hükmü uygulanmakta ve dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine karar verilmektedir.
Bu sebeple idarî merci tecavüzünden daha sonraki sırada olan idarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığına yönelik inceleme yapılmadan, dosyadan el çekilmektedir. Bu noktada, ön karar hukukî müessesesine yönelik yargısal kararlara yer verilmesinde fayda görülmektedir.
Danıştay'ın bir kararında, 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca yapılan başvuru ile idarenin, uğranıldığı ileri sürülen zararın tazminine yönelik iradesini açık ya da zımni bir işlem ile ortaya koyduğu ve ön karar olarak ifade edilen bu işlem üzerine tam yargı davası açılabildiği belirtilmiştir. Danıştay'ın başka bir kararında, idarî başvuru sonucunda tesis edilen ön kararın, idarî eylemden doğan tazminat davalarının ön koşulu olduğu ve bu kararın, kesin ve yürütülmesi gereken bir idarî işlem olduğu belirtilmiştir
Danıştay 10. Dairesi, 12.03.2013 Tarihli ve E. 2009/14872, K. 2013/2230 Sayılı Karar
Danıştay'ın başka bir kararında da 2577 sayılı Kanun'da öngörülen ön karar ile idarî eylemden doğan zararların dava öncesi idarece sulh yoluyla tazminine olanak sağlanmış olduğu belirtilmiştir
Danıştay'ın bir diğer kararında, 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca tam yargı davası açılmasının temel koşulunun idarî bir eylemin bulunması olduğu ve idarî eylemin, idarenin kamu hukuku alanındaki maddî fiil ve hareketlerini ifade ettiği, idarî eylemlerin idarî dava türleri içinde yalnızca tam yargı davasına konu olabileceği ve bir eylemin iptalinin talep edilmesi mümkün olmadığından, açılacak tam yargı davalarından önce idarî başvuru yapma zorunluluğunun bulunduğu belirtilmiştir
Danıştay 14. Dairesi, 24.01.2012 Tarihli ve E. 2012/69, K. 2012/198 Sayılı Karar