İhalelerde Yürütmenin Durdurulmasına İlişkin Hükümler

İhalelerde Yürütmenin Durdurulmasına İlişkin Hükümler

İdari işlemler bir kamu hizmetinin görülmesi için tesis edilen, kamu yararına yönelmiş hukuki işlemlerdir. Dolayısıyla idarenin işlemi, özel kişilerce tesis edilen işlemlerin amacı olan kişisel yarardan üstün bir amaca hizmet etmektedir.Bu sebeple idari işlemlerin diğer hukuki işlemlerden ayrılan bazı özelliklere sahip olduğu görülmektedir. Bunlardan biri de idari işlemlerin hukuka uygunluk karinesinden yararlanmasıdır. Hukuka uygunluk karinesi, bir idari işlemin açılan iptal davası sonucu iptal edilinceye veya idare tarafından geri alınıncaya ya da kaldırılıncaya kadar hukuka uygun olduğunun kabul edilmesidir.

Hukuka uygunluk karinesinin sonucu olarak, idari işlem aleyhinde açılan iptal davalarında yürütmenin durdurulmasına karar verilmedikçe idari işlemin icrasına devam edilmektedir.Böylelikle idari işleyişin süratli, düzenli ve istikrarlı yürümesi teminat altına alınmış olacaktır. Aksi takdirde, açılacak her davayla idari işlemin icrası duracak ve kamu hizmetleri önemli ölçüde sekteye uğrayacaktır.

Her ne kadar kamu yararına işlem tesis etse de idarelerin kişilerin hak ve menfaatlerini ihlal eden işlemler yapması mümkündür. Bu durumda ilgililerce idari işlemin iptali için idari yargıda dava açılmaktadır. Ancak iptal davaları mahkemelerin iş yükü sebebiyle aylar, yıllar sürebilmektedir. Bu süreçte hukuka uygunluk karinesi sebebiyle icrasına devam edilen idari işlemler kişilerin mağduriyetine yol açabilmektedir.

bu sebeple;idari yargılama hukukunda yürütmenin durdurulması mekanizması işletilmektedir. İdari işlemin iptali davasında yürütmenin durdurulması kararının verilmesiyle iptal kararının fiilen yerine getirilememesi tehlikesi giderilmekte ve kişinin dava açmakla korunan menfaati teminat altına alınmaktadır.

İYUK’un 27.maddesinde yürütmenin durdurulması müessesesi ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Anılan madde uyarınca ilgililer, hukuka aykırı olduğu düşünülen idari işlem aleyhinde açtıkları iptal davalarında, dava dilekçeleri ve ekleriyle ilgili işlemin yürütülmesinin durdurulmasını mahkemeden talep edebilirler.

İşlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız bir zararın doğması ve işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının beraber gerçekleşmesi halinde mahkemece işlemin icrasının durdurulmasına karar verilebilir. Mahkeme kararının gerekçeli olması gerekmektedir.

Bu doğrultuda kararda işlemin hangi yönden açıkça hukuka aykırı olduğu ve işlemin uygulanmasına devam edilmesi halinde ne tür telafisi güç veya imkansız zararın doğacağı belirtilmelidir. Bununla beraber durdurma kararının verilmesi için işlemi yapan idarenin savunmasının alınması veya savunma süresinin geçmesi gerekmektedir.Ancak uygulanmakla tükenen işlemler özelinde durdurma kararı, idarenin savunması sonradan alınmak kaydıyla savunma alınmadan da verilebilir. Bu durumda mahkeme savunma alındıktan sonra yeni bir karar vermektedir.Genel idari yargılama usulünde yürütmenin durdurulması kararları kesin olmayıp bunlar aleyhine itiraz başvurusunda bulunulabilmektedir.

Bu kapsamda yürütmenin durdurulması kararına ilişkin davalı idare, yürütmenin durdurulması talebinin reddine ilişkin davacı kimseler kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus itiraz edebilmektedir. İtirazları inceleyecek merci, Danıştay dava dairelerinin kararı için ilgili dava dairesi kurulu, bölge idare mahkemesi kararı için en yakın bölge idare mahkemesi, idare ve vergi mahkemeleriyle tek hakimle karar verilen hallerde verilen karar için bölge idare mahkemesidir. İtiraz üzerine itiraz merci, yürütmenin durdurulmasına ilişkin yeni bir karar verecektir.

Bu durumda itiraz merciinin de kararının gerekçeli olması, yürütmenin durdurulmasına karar veriyorsa hangi yönden işlemin açıkça hukuka aykırı olduğunu ve telafisi güç ve imkansız zararın ne olduğunu belirtmesi gerekmektedir. İtiraz üzerine gerekli değerlendirme yedi gün içinde yapılmalı ve karar verilmelidir. Bu şekilde verilen karar kesindir.

İvedi yargılama usulüne tabi uyuşmazlıklar hakkında açılacak iptal davalarında da işlemin yürütülmesinin durdurulması mahkemeden talep edilebilmektedir. Fakat mahkemenin talep üzerine vereceği kararlar kesindir. Dolayısıyla kanun koyucu bu uyuşmazlıklar bakımından itiraz mekanizmasını kabul etmemiştir. Bu durumda kanun koyucu ilgili uyuşmazlığın ivedi şekilde çözümlenmesini idari işlemi dava eden kişinin menfaatinden veya kamu hizmetinin sürekliliğinden ve istikrarından üstün tutmuştur.