2577 sayılı Kanun ’un “Dava Açma Süresi” başlıklı 7. maddesi;
“1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür….” hükmünü içermektedir. Buna göre yasaklama işlemlerine ilişkin dava açma süresi altmış gündür.

Bu noktada bir ihtilaf olmamakla beraber Danıştay kararlarından anlaşıldığı kadarıyla dava açma süresinin başlangıcı noktasında uygulamada sorunlarla karşılaşılmaktadır.

4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 58. maddesi “…Yasaklama kararları, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihi izleyen en geç kırkbeş gün içinde verilir. Verilen bu karar Resmi Gazetede yayımlanmak üzere en geç onbeş gün içinde gönderilir ve yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Bu kararlar Kamu İhale Kurumunca izlenerek, kamu ihalelerine katılmaktan yasaklı olanlara ilişkin siciller tutulur…” şeklindedir.

4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 26. maddesi ise “…Yasaklama kararları, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihi izleyen en geç kırkbeş gün içinde verilir. Verilen bu karar Resmi Gazetede yayımlanmak üzere en geç onbeş gün içinde gönderilir ve yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Bu kararlar Kamu İhale Kurumunca izlenerek, kamu ihalelerine katılmaktan yasaklı olanlara ilişkin siciller tutulur…” hükmünü içermektedir.

2886 sayılı Kanun’un 84. maddesinde ise “…Kararı veren idareler, bu kararı, Resmi Gazete'de ilan ettirirler. Bu kararlar ilgililerin müteahhitlik siciline de işlenir…” hükmüne yer verilmiştir.

Üç yasal düzenlemede de verilen kararının Resmi Gazete’de yayımlanması zorunlu kılınmaktadır. Ancak üç kanunda da ilgililere yazılı bildirim yapılmasına ilişkin bir yasal düzenleme yer almamaktadır.

Danıştay tarafından bu konu irdelenmiş olup kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama kararlarının Resmî Gazete'de yayımlanması öngörülmüş ise de bu hükmün, idarelerin ihalelere katılmaktan yasaklı kişilerden haberdar olmasını ve yasaklı kişilerin ihalelere katılmasını engelleyerek ihale işlemlerinin sekteye uğramasını önlemek amacıyla getirilmiş olduğu, ihalelere katılmaktan yasaklama kararlarının bireysel işlem niteliğini değiştirmediği belirtilmiştir.

Danıştay’a göre, Resmi Gazete’de ilan zorunluluğu, yasaklama kararının ilgililere yazılı olarak tebliği zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.

• İdari Dava Daireleri Genel Kurulu T: 30.1.2013, E: 2011/212, K: 2013/221

Kararda “…kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama kararlarının Resmî Gazete'de yayımlanması öngörülmüş ise de; bu hüküm, idarelerin ihalelere katılmaktan yasaklı kişilerden haberdar olmasını ve yasaklı kişilerin ihalelere katılmasını engelleyerek ihale işlemlerinin sekteye uğramasını önlemek amacıyla getirilmiş olup,

ihalelere katılmaktan yasaklama kararlarının bireysel işlem niteliğini değiştirmemekte, diğer bir deyişle, ilgililere yazılı olarak tebliği zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.

Anılan Kanun maddesinde, ihalelere katılmaktan yasaklama kararlarının Resmi Gazete'de yayımlanmasının ilgililere tebliğ hükmünde olduğuna dair bir hükme yer verilmemiş olması da bunu doğrulamaktadır.

Ayrıca, ihalelere katılmaktan yasaklama işlemlerinin Anayasa'da yer alan bir temel hak ve özgürlük olan çalışma özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte olması itibariyle, yazılı bildirim yapılması, Anayasa'da güvence altına alınmış olan hak arama özgürlüğünün de gereğidir...”denilmekle,

ihalelere katılmaktan yasaklama işlemlerinin Anayasa'da yer alan bir temel hak ve özgürlük olan çalışma özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte olması itibariyle, yazılı bildirim yapılmasının, Anayasa'da güvence altına alınmış olan hak arama özgürlüğünün de bir gereği olarak değerlendirilmekte, bu çerçevede, muhatapları açısından subjektif ve kişisel nitelikte olan ihalelere katılmaktan yasaklama kararlarının, uygulanma süresi içerisinde, yazılı bildirim veya öğrenme üzerine yasal dava açma süresi içinde dava konusu edilebileceği sonucuna varılmaktadır.

• İdari Dava Daireleri Genel Kurulu T: 30.1.2013, E: 2011/212, K: 2013/221,