İhale, yönetimin gerçekleştireceği bir sözleşmenin tarafını belirlemek için yürüttüğü süreç olarak ifade edilir. Bu tanım ihalenin geniş anlamını oluşturur.
Dar anlamda ise bu kavram, yönetimin belirli bir işi arzu edenler arasından tercih edeceği birine gerçekleştirmek için yürüttüğü sürece karşılık gelmektedir. Bu süreçte; bir açıdan tek yönlü, diğer açıdan ise çok yönlü bir ilişki karmaşası ortaya çıkmaktadır.
İhaleler; alım ve satım hususuyla alakalı piyasa fiyatının olmadığı veya kesin olmadığı hallerde, fiyat oluşturma sürecinde mühim bir görev üstlenmektedirler.
Neredeyse her ülkede devletin gereksinim duyduğu; mal, hizmet ve üretim çalışmalarının, tatbik edilecek belirli usuller ardından saptanacak bir bedel karşılığında, özel bireylerden alınması aşaması kamu alımları şeklinde isimlendirilmekte ve belirli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmektedir
Türk yönetim sisteminde yönetimin işlemleri, bireysel ve idari açıdan iki şekilde ele alınır.
Kamu ihaleleri de idare hukuku dahilinde, idare sözleşmelerinin içerisinde incelenir. Yönetimin tüm işlemlerinde olduğu gibi kamu ihalelerinde de hukuka uygunluk kurallarına sadık olunarak belli usul ve metotlara bağlı kalınması zorunluluğu mevcuttur
Kamu hizmetine dair çalışmaların günden güne farklılaşarak çoğalması karşısında yönetimin, bu vazifelerin tümünü kendi olanaklarıyla gerçekleştirmesi imkan dahilinde değildir. Bu durum, yönetimin özel hukuk bireylerinin kaynaklarına hedeflenmesine yol açmıştır. Yönetim, özel hukuk kişileriyle gerçekleştireceği sözleşmeler ile birtakım mal ve hizmetleri sağlayabilmektedir.
Fakat yönetim, gerçekleştireceği ihalelerde istediği gibi hareket edemez. Çünkü kamu kaynaklarının verimli ve etkili bir şekilde kullanılması, sosyal refahın temin edilmesinde mühim bir rol üstlenmektedir. Bu bakımdan, kamu alımlarının saydam, yarışçı, gönüllüler arasında kayırma yapılmadan ve objektif bir biçimde gerçekleştirilmesi oldukça mühimdir.