Taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmamakla birlikte; davalı yanın cevaplarına, sunulan belgelerden,idarece tekliflerin alınıp, kuyuların yaklaşık maliyet ve teknik raporlarının özel idare su ve kanal hizmetleri müdürlüğünce tesbit edilmiş olmasına göre, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır.
Davacının doğrudan temin yoluyla su kuyularını açıp motor ve elektrik tesisatlarını yaptığı somut olayda, davalı kamu kurumu olup Kamu İhale Kanunu ve Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu'na göre sözleşme yapılmış olmamakla birlikte bu şekilde sözleşme kurulmaksızın iş sahibinin yararına iş ve imalât yapılması durumunda bedeli vekâletsiz iş görme hükümlerine göre istenebilir (TBK 526, BK 410 md.). Bozma ilamında bu doğrultuda ek rapor alınarak, davacının yaptığı kuyu imalâtı ve donatılarının davalı iş sahibinin yararına olup olmadığı saptanarak yararına ise yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre bedeli hesaplanarak karar verilmesine işaret olunmuştur.
Bozma ilamına uyulmakla karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşacağından mahkemece bozmaya uygun karar verilmesi zorunludur.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma sonrasında alınan bilirkişi raporunda, kuyularda açılış tarihi itibariyle kabul tutanaklarına göre; tesis inşa edildiği, uygun debide suların mevcut olduğu teknik raporla saptandığı, alt ve üst yapı donatılarının bulunduğu, pompa kuyu odası elektrik tesisatı, pano klor çihazı, depo bağlantısı borulamanın tamamlandığı böylece kuyuların kuruyana kadar veya verimi düşene kadar kamu tarafından kullanıldığı,
inceleme sırasında su bulunmamasının yer altı su seviyesinin değişkenliği ve diğer doğal sebeplere bağlı olabileceği bildirilmesine rağmen, mahkemece gerekçede; su kuyularının faydalı olarak değerlendirilebilmesi için yapısı itibariyle sonsuza kadar su kaynağı sağlayamayacağı, bu nedenle belirli bir dönem kullanılmasının kuyunun amacına hizmet ediyor olarak kabul edilmesi gerektiği belirtildikten sonra, teknik bir tesbite bağlanmadan bazı kuyuların faydalı olmadığı kabul edilerek davacı talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
O halde; mahkemece bozma açıklanan esaslar doğrultusunda ek rapor alınıp, ilk kararın davacı tarafça temyiz edilmediği gözetilmek suretiyle, usuli kazanılmış hak ilkesi gözönünde tutulup riayet edilerek yeniden hüküm kurulmalıdır. Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.