TBK’nın 136. maddesi gereğince, borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle borcun ifasının sürekli olarak imkansızlaşması durumunda borcun başka herhangi bir işleme gerek kalmaksızın sona ereceği düzenlenmiştir.
Ancak, önceki sorularda belirttiğimiz üzere, söz konusu hüküm emredici nitelikte olmadığından taraflar arasında mücbir sebep halinde sözleşmenin hangi koşul ve usullerle sona erdirileceği düzenlenmişse bunlara uyulması gerekmektedir.
Örneğin, borçlunun mücbir sebebin ortaya çıktığını usulüne uygun bir şekilde karşı tarafa bildirmesinin ardından 30 günlük bir bekleme süresinin olacağı ve bu sürenin sonunda mücbir sebep hali devam ediyorsa sözleşmenin kendiliğinden ya da taraflardan birinin fesih beyanıyla sona ereceği kararlaştırılmış olabilir.
Böyle bir durumda, tarafların, mücbir sebebe dayanarak sözleşmeyi sona erdirirken sözleşmedeki buna ilişkin hükümleri dikkate almaları gerekmektedir.
Ayrıca edimin ifasının geçici olarak imkansızlaştığının kabulü halinde, sözleşmede aksine bir belirleme yapılmamışsa 4. soruda açıkladığımız üzere akde tahammül süresinin beklenmesinden sonra artık söz konusu durumun sürekli ifa imkansızlığı oluşturduğundan bahisle sözleşmede öngörülen usule uygun olarak sözleşme sona erdirilebilecektir.