İhale Firmalarının bilgisine Devir ve birleşmelerde KDV indirimi

Geçtiğimiz temmuz ayında yürürlüğe giren 7524 sayılı Kanunun 19. maddesi ile KDV Kanunu’nun 17. maddesinin 4/c bendine eklenen bir ibare, tam da bu dediğimize örnek son zamanlarda yapılan bir düzenleme olmuş.

ÖNCEKİ DÜZENLEME NEYDİ, DEĞİŞEN NE?

Maddenin orijinal halinde devir ve birleşmelerde devir KDV’nin “…devralan mükellefler tarafından mükerrer indirimi yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır” şeklinde bir düzenleme vardı. Bu hükme bir ibare eklenerek hüküm “…mükerrer indirime yol açmayacak ve Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen zaman aşımı sürelerine bağlı olmaksızın yapılacak vergi incelemesi sonucuna göre indirim konusu yapılır” şekline dönüştürüldü.

Bu düzenlemenin zarar ve devir KDV’si bulunan şirketlerin vergi ticareti anlamında alım satıma konu edilmelerinin önüne geçilmesi amacıyla yapıldığı değerlendiriliyor. Konu, bizim gündemimize de sevgili Abdullah Tolu’nun konuya ilişkin Ekonomim’de yayınlanan yazısından girdi.

Abdullah Tolu yazısında; piyasada oluşan bu şekildeki ticaretten rahatsız olduğunu dile getirerek kendisinin de Gelir İdaresi’ne ilettiği bir konu olduğunu ifade ediyor. Sonuçta yapılan düzenlemenin özellikle yayınlanan tebliğ sonrasında nevi değişikliğini de kapsama alması ve vergi incelemesi için herhangi bir süre sınırlaması da belirtilmediğinden indirimin uzun zaman alabileceğini dikkate alarak iyileştirme yapılması gerektiğini ifade ediyor.

Konuya ilişkin genel tebliği düzenlemesine baktığımızda, nevi değişikliğinin de kapsamda geçmesi, tebliğ ile yapılan açıklamanın yasal düzenlemenin amacını aştığını söyleyebiliriz. Yapılan yasal düzenleme belli ölçüde bu şekildeki ticareti zorlaştırması bakımından ilk bakışta olumlu değerlendirilebilir. Bize göre, yasal düzenlemelerin normal ticari faaliyetlere göre ve normal kişilerin olumsuz etkilenmeyeceği çerçevede yapılması, buna karşılık idarece inceleme ve teknoloji gücü kullanılarak kötü niyetlilerin ayıklanması tercih edilmesi gereken yoldur.

Ticari hayatın normali, zarar edip devir KDV yaratıp ve daha sonra bunu vergi ticareti konusu yaparak para kazanmak değildir. Fiiliyatta bazen işletmeler muhtelif nedenlerle zarar edip kapanma durumuyla karşılaşabilir.

Bu tür şirketler, genellikle tasfiye süreçlerinin zor ve uzun olması nedeniyle devir ve birleşme konusu yapılabilir. Az da olsa gerçekte zarar etmediği halde naylon faturalar ile şirketini zararda göstermeye ve bu şekilde iki taraflı kazanç sağlamaya çalışanlar da olabilir. Bu nedenle ülkemizde vergi inceleme oranının düşüklüğünden bu tür normal ötesi yasal düzenlemelerle bazı konular engellenmeye çalışılıyor. Yapılan yasal düzenleme ile bu tür kötü niyetlilerin yapacağı vergi ticaretinin fiyatı devir KDV kadar azalmış olabilecektir.

Gelir İdaresi de her geçen gün bu şekilde kötüyü engellemeye yönelik yasal düzenlemeler yerine idari etkinliği artırmak suretiyle bu kötü niyetlerinin engellenmesi yolunu tercih eder. Ancak bazen işin boyutunu kestiremediği noktalarda bu tür engellemeleri yasal düzenlemeyle yapmak noktasını da gidebiliyor