T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1367
KARAR NO : 2019/1772
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2018
DOSYA NUMARASI : 2015/1040 Esas - 2018/588 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından Nakliyat Sigorta Poliçeleri ile sigortalı olan emtiaların Danimarka'dan Irak'a gönderilmek üzere nakliyeci ...A.Ş. firmasına ait araçla Erenköy ... anteposuna getirildiği ve İstanbul-Erenköy Gümrük Müdürlüğü'nde ... yetkilileri tarafından tahliye edildiği gümrük işlemlerinin tamamlanmasını müteakip Irak' a nakli için 1 no' lu antrepoda 12.12.2014 tarihinde sigortalı emtiaların davalı şirket çalışanı tarafından yüklenirken hasarlandığından bahisle zarar nedeniyle ödedikleri 41.127,55 TL alacağın rücu nedeniyle icra takibi yaptıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, davalıların icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir. Davalı .... Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; yükleme ve boşaltma işlemlerinin diğer davalının gözetim ve denetiminde olduğundan sorumluluğun diğer davalı idarede olduğunu; bu nedenlerle davalı şirketin ve çalışanının 12/12/2014 tarihinde meydana gelen kazada herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını; ekspertiz raporunun kabul edilmez olduğunu ve ayrıca geçerli bir nakliyat abonman sigorta poliçesinin de bulunmadığını öne sürerek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ... İşletme Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı idarenin, diğer davalı olan firmadan ihale yoluyla hizmet satın aldığını; yüklenici firmanın, bu özelliklere sahip personel çalıştırmakla yükümlü olduğunu; dolayısıyla istihdam ettiği personelin niteliklerinden ve eylemlerinden diğer davalı olan yüklenici firmanın sorumlu olduğunu; meydana gelen eşya hasarı ile ilgili oluşan zarardan idarenin herhangi sorumluluğunun bulunmadığını; bu nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın ve haksız olarak talep edilen icra inkar tazminatının reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 22/05/2018 tarih ve 2015/1040 Esas - 2018/588 Karar sayılı kararı ile; " ... İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre; Taraflar arasında; davacı tarafından Nakliyat Sigorta Poliçeleri ile sigortalı olan emtiaların Danimarka'dan Irak'a gönderilmek üzere nakliyeci ... A.Ş firmasına ait araçla Erenköy Tasiş anteposuna getirildiği ve İstanbul-Erenköy Gümrük Müdürlüğü'nde Tasisş yetkilileri tarafından tahliye edildiği gümrük işlemlerinin tamamlanmasını müteakip Irak'a nakli için davalı idarenin işletimindeki 1 no' lu antrepoda 12.12.2014 tarihinde sigortalı emtiaların davalı şirket çalışanı tarafından yüklenirken forkliftten düşerek hasarlandığı; davacı tarafından dava dışı kendi sigortalısının oluşan hasarını 16/02/2015 tarihinde 14.577,00 EURO olarak tazmin edildiği; hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı/ sigortacı tarafından dava dışı kendi sigortalısının oluşan hasarının tazmininden kaynaklı olarak sigorta poliçesi kapsamında oluşan hasarın tazmini için davalılara karşı rücu hakkının doğup doğmadığı; doğmuş ise her bir davalının sorumluluğunun kaynağı ile rücuya dayalı olarak davacıya tazmin etmeleri gereken zarar miktarının ne olduğu; davacı şirketin sigortalısı/nakliyeci şirketin olayın meydana gelmesinde kusurunun ve/ veya mütefarik bir kusurunun bulunup bulunmadığının saptanması; noktalarında toplanmaktadır. Kural olarak; başkasına ait bir malı, her ne sebeple olursa olsun, elinde bulunduran kimse o mala zarar gelmemesini sağlamak borcu altındadır. Türk Medeni Kanununun 683. maddesi hükmü, böyle bir düşünceye dayanılarak konulmuştur; bu mülkiyet hakkının 3. kişilere yükletildiği bir ödevdir; bu ödevin yerine getirilmeyerek ve Türk Borçlar Kanunu 49. ve/veya 66. maddelerine uygun olarak malın zararlanmış bulunması halinde malik, söz konusu maddeler gereğince zararın tazminini isteyebilir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; taşınacak emtianın ambalajlama, yükleme ve istiflenmesinin gönderici firma olan Danimarka'daki dava dışı ihracatçı ... elemanları tarafından yapıldığı; nakliyeci ... A.Ş. firmasına ait ... plakalı araç ile (2) nolu davalı Erenköy .. Antreposuna getirildiği ve yükün hasarsız vaziyette araçtan tahliye edildiği; gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra İstanbul'dan Irak'a gönderilmek üzere ... plakalı tamamen farklı bir araca Erenköy Gümrük Müdürlüğü'nde (1) nolu davalı ... Şirketi çalışanı olan operatör tarafından yüklenirken dava konusu (1) adet ısı değiştiricinin forkliften düşürüldüğü ve bu yüzden hasarlandığı; dava konusu malzeme için 30/09/2014 tarihinde tanzim edilmiş olan 26/08/2014/2015 vadeli 365 gün süreli, Irak için araç başına 250.000,00 EURO teminat limitli 19722715 sayılı abonman sigorta sözleşmesine bağlı olarak dava dışı sigortalısı ...Limited ünvanlı şirket yararına düzenlendiği ve dava konusu malzemenin Danimarka-Iraq arası nakliyat muhataralarını sigorta korumasına alan 12/12/2014 tarih ve 24068134 sayılı sigorta poliçesi kapsamında bulunduğu; eksper raporunun sonucuna göre dava dışı sigortalıya, sigortalısından aldığı içeriğinde "devir ve temlik beyanı" da bulunan 05/02/2015 tarih ve 2015/29 sayılı "Tazminat Makbuzu ve Temlikname'ye" kayden 16/02/2015 tarihinde valör kazanacak şekilde ...Bankası A.Ş. aracılığıyla fiilen 14.577,00 EURO transfer edildiği; tazminat ödemesinin, tazmin edildiği tarihteki (TCMB Bülten No:2015/31 deki EURO/TL Efektif Satış Kuru: 2,8264 TL olsa da [14.577,00 Euro x 2,8214 TL=] 41.127,55 TL olarak hesaplandığı) karşılığına dayandırdığının anlaşıldığı; davacı ... tarafından düzenlediği poliçenin genel ve/veya özel şartları ile çelişmeyen hasar/ zarar için 6102 sayılı TTK.nun. 1462 ve 1463. maddeleri hükmü uyarınca tazminat ödemesinin yapıldığı; teknik yönden yapılan inceleme sonucunda; olayın, davalı ... Şirketi'nin çalışanı konumundaki forklift operatörünün hatalı/tam kusurlu manevrası nedeniyle meydana geldiğinin tespit edildiği; işbu derdest davanın davalıları arasında münakit hizmet alım sözleşmesinde ya da teknik şartnamede, "yüklenicinin temin ettiği ve/veya görevlendirdiği elemanların idarenin hakimiyet alanında çalıştığı dönemde, kendilerine verilen görevi ifa ederken zarara/hasara sebep olmaları halinde oluşan zarardan yükleniciden sağlayan forklift operatörü kusurlu ise yüklenicinin de sorumlu bulunduğu; hasardan doğan her türlü mesuliyetin doğrudan forklift operatörünün gözetim ve denetimini üstlenen idare'ye ait olacağının) kararlaştırıldığını gösteren veya bu anlama gelebilecek olan herhangi bir maddenin mevcut olmadığı; davalı Erenköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nün işletiminde bulunan antrepoya gelen araçlardaki yük boşaltma ve yükleme işini davalı idareye karşı üzerine almış bulunan davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin yaptığı; bu sözleşme ile malların gönderilene kendisine teslim edildiği gibi teslim olunmasını hedef tutulduğu ve böylece mal sahipleri yararına ve fakat davalı Erenköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü'ne karşı sözleşmeden doğan bir borç altına girildiği; ortada, TBK.nun. 129. maddesinde öngörülen başkası lehine şart durumunun bulunduğu; sözleşme yapanların niyeti (TBK.nun. 19. ve TMK.nun. 2. maddelerine göre) afaki iyiniyet kurallarının ışığı altında yorumlanacak olursa, kendi yararına şart kabul eden kimsenin sözü edilen 129. maddenin 2. fıkrası uyarınca, doğrudan doğruya istekte bulunacağı esasının taraflarca benimsendiğinin kabulünün gerektiği; bu maddi ve hukuksal kabuller karşısında, derdest davada tartışılan zarar ve bu zararı doğuran olayın meydana gelmesinde davalı şirketin ve davalı idarenin hatalı/kusurlu bir eylemi ile oluşan hasar/zarar arasında sebep-sonuç ilişkisi bulunduğu; bu yüzden de tazminat bağlamında (somut olayın vukunda personeli asli ve tam kusurlu bulunan) davalı ... şirketi ile birlikte davalı idarenin de (davacının, dava dışı sigortalısı ve/veya davacıya karşı) sorumluluğunun doğduğu; davacının, derdest davanın dayanağı icra takibine konu ettiği rücuen tazminat alacağının hasar bedelini tazmin ettiği tarihten, takip tarihine kadar geçen (87) günlük süre için (taraflar tacir olduğundan ve TCMB verilerinden 01/01/2015-31/12/2016 tarihleri arasında avans faiz oranı %10,50 olduğu anlaşıldığından [87 gün x 41.127,55 TL x 0,105]/ 365=) 1.029,32 TL işlemiş faiz hesaplandığı; bu kapsamda, davacının sigorta sözleşmesi kapsamında dava dışı sigortalısının zararını tazmin ettikten sonra halefiyet hakkını kazandıktan sonra 6102 sayılı TTK.'nun 1472. maddesine dayalı olarak rücuen tazminat istemli işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle; davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın kabulü ile İstanbul Anadolu .... İcra Müdürlüğü' nün ... sayılı takip dosyasında, davalıların, 41.127,55 TL asıl alacak 1.029,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam: 42.156,87 TL'ye yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 41.127,55 TL'ye 14/05/2015 takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği yani likit olmadığı gözetilerek davacı yanın %20 icra inkar tazminatı isteminin yasal koşulları bulunmadığından reddine; ... " karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; " 1-Davanın kabulü ile, İstanbul Anadolu .... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı takip dosyasında, Davalıların 41.127,55 TL asıl alacak 1.029,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam: 42.156,87 TL' ye yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, Asıl alacak 41.127,55 TL' ye 14/05/2015 takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, Alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği yani likit olmadığı gözetilerek davacı yanın % 20 icra inkar tazminatı isteminin yasal koşulları bulunmadığından reddine, ... " karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ... İşletme Müdürlüğü vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ... İşletme Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın usulden reddi gerektiğini, husumet itirazlarının değerlendirilmediğini, davanın esası yönünden de idareleri açısından reddi gerektiğini, Erenköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü' ne ait Geçici Depolama yerinde meydana gelen olay nedeniyle ortaya çıkan eşya hasarına sebebiyet veren işçinin, Erenköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü personeli olmayıp 2014 yılında yapılan forklift operatörü hizmeti satın alınması ihalesi neticesinde yüklenici firma olan diğer davalı ... San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından forklift operatörü olarak çalıştırıldığını, Konu ile ilgili olarak bir örneği işlem dosyasında bulunan söz konusu ihalenin Teknik Şartnamesinin 3.1.1.5.maddesinde, Yüklenicinin, işçi/ işçilerin herhangi bir nedenle malzemeye, araca, ambalaja vb zarar vermesi veya kaybetmesi halinde her türlü zarar ziyandan sorumlu olduğunun açıkça belirtildiğini, Yine bir örneği işlem dosyasında bulunan Taahhütname ve çıkış kontrol fişinden de eşyada meydana gelen bozulmalardan ve doğabilecek tahmil tahliye masraflarından idarelerinin sorumlu olmayacağının görülebileceğini, ... San. ve Tic. Ltd. Şti. İle İşletme Müdürlükleri arasında imzalanan 27/12/2013 tarihli sözleşmede, yüklenicinin ortaya çıkan zarar ve ziyandan doğrudan sorumlu olduğunun, bu zarar ve ziyanın yükleniciye ikmal ve tazmin ettirileceğinin hüküm altına alındığını, bu itibarla gerek sözleşmede gerek teknik şartnamede meydana gelen hasar ile ilgili tazmin sorumluluğunun ... San ve Tic. Ltd. Şti.' ne ait olduğunun ilgili maddelerle hüküm altına alındığını, bu nedenle meydana gelen eşya hasarı ile ilgili olarak oluşan zarardan idarelerinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, Yüklenici firmanın forklift kullanmak üzere istihdam ettiği personelin niteliklerinden ve eylemlerinden diğer davalı olan yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, Ödeme emrine itirazlarına ilişkin olarak ... A.Ş.' ne yazılan yazılarının bir örneğinin işlem dosyasında mevcut olduğunu, Mahkemelerince dosya kapsamında alınan 03/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edilen hususların beyanlarını destekler nitelikte olduğunu, bilirkişi raporunda da tespit edilen hususların lehe olup, meydana gelen eşya hasarı ile ilgili olarak oluşan zarardan İdarelerinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından İstanbul Anadolu .... İcra Müdürlüğü' nün ... Esas sayılı ödeme emrine itirazlarının haklı olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın iradeleri yönünden reddi gerektiğini beyanla; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 22/05/2018 tarih ve 2015/1040 Esas - 2018/558 Karar sayılı kararın bozularak kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK' nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; davacı ... tarafından, dava dışı sigortalısının oluşan hasarının tazminine dayalı olarak davalılara karşı hasarın tazmini için giriştiği icra takibine davalıların yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır. Mahkeme davayı kabul etmiş, davalılardan TC gümrük ve ticaret bakanlığı istanbul gümrük ve ticaret bölge müdürlüğü Erenköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü tarafından istinaf edilmiştir. Davalı, kendilerine husumetin düşmeyeceğini, mahkemenin bu hususu değerlendirmediğini, bu konuda bir hüküm de kurulmadığını öne sürmüştür. Davalı gümrük idaresine ait geçici depolama alanında davaya yol açan hasarın, davalılar arasındaki sözleşme uyarınca diğer davalı tarafından yerine getirilen yükleme-boşaltma hizmetinin ifası sırasında meydana geldiği sabittir. Davalılar arasındaki 27/12/2013 tarihli sözleşmenin 31. maddesinde davalı Mispak şirketinin edimini yerine getirirken meydana gelen zararlardan doğrudan sorumlu olduğu belirtilmiştir. Mispak firmasının çalışanı olan forklift kullanıcısı bu zarara yol açmıştır. Bilirkişi heyeti davalı idarenin sorumlu olamayacağını ifade etmişse de mahkeme bilirkişi raporundan ayrılarak "davalı Erenköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nün işletiminde bulunan antrepoya gelen araçlardaki yük boşaltma ve yükleme işini davalı idareye karşı üzerine almış bulunan davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin yaptığı; bu sözleşme ile malların gönderilene kendisine teslim edildiği gibi teslim olunmasını hedef tutulduğu ve böylece mal sahipleri yararına ve fakat davalı Erenköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü'ne karşı sözleşmeden doğan bir borç altına girildiği; ortada, TBK.nun. 129. maddesinde öngörülen başkası lehine şart durumunun bulunduğu; sözleşme yapanların niyeti (TBK.nun. 19. ve TMK.nun. 2. maddelerine göre) afaki iyiniyet kurallarının ışığı altında yorumlanacak olursa, kendi yararına şart kabul eden kimsenin sözü edilen 129. maddenin 2. fıkrası uyarınca, doğrudan doğruya istekte bulunacağı esasının taraflarca benimsendiğinin kabulünün gerektiği; bu maddi ve hukuksal kabuller karşısında, derdest davada tartışılan zarar ve bu zararı doğuran olayın meydana gelmesinde davalı şirketin ve davalı idarenin hatalı/kusurlu bir eylemi ile oluşan hasar/zarar arasında sebep-sonuç ilişkisi bulunduğu; bu yüzden de tazminat bağlamında (somut olayın vukunda personeli asli ve tam kusurlu bulunan) davalı ...şirketi ile birlikte davalı idarenin de (davacının, dava dışı sigortalısı ve/veya davacıya karşı) sorumluluğunun doğduğu;" gerekçeleriyle davalı idare yönünden de davayı kabul etmiştir. Davalı İdare, kendisine ait işi, özel bir işletmeye devrettiği anlaşıldığına göre, üst işveren konumundadır. Davalılar arasındaki sözleşmede üçüncü kişilere verilen zararlardan ... firmasının sorumlu olduğu belirtilmişse de bu husus davalıların kendi aralarındaki iç ilişkide geçerli olup, üçüncü kişiye verilen zarardan hem idarenin hem de taşeron firmanın müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilmelidir. 6098 sayılı TBK'nın 61.maddesine göre:Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. TBK'nın 62. maddesinde de: Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur. Bunların dışında davalı idare 6098 sayılı TBK' nın 66.maddesinde belirtilen adam çalıştıranın özen sorumluluğu çerçevesinde de kural olarak kusursuz sorumludur. TBK'nın 66/1.maddesine göre adam çalıştıran, çalışanın kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Davalı idarenin sorumluluktan kurtulmasının yasal dayanağı olan TBK' nın 66/2-3.maddelerinde yazılı; zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ve işletme düzeyinde işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu da ispatlayamamıştır. Davalı tarafın dilekçeleri ekinde sunulan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Erenköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nün tarihi olmayan 27273710/622.99 sayılı yazısında " yüklenici (...) işçi/işçilerin herhangi bir nedenle bir malzemeye, araca ambalaja v.b. zarar vermesi veya kaybetmesi halinde her türlü zarar ziyandan sorumlu olup, bu zararları idarece belirlenecek zarar tespit komisyonunca tespit edilecek tutarlarda karşılamak zorundadır " denilerek idarenin...firmasına rücu koşulları ifade edilmiştir. Sonuç olarak; ilk derece mahkemesince bilirkişi raporundan ayrılma sebebi hukuken geçerli açıklamalarla izah edilmiş olup, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK' nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı kurum harçtan muaf olduğundan; istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf karar harcının tahsiline yer olmadığına, 3- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/12/2019 tarihinde HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.