TBK m. 620’de adi ortaklık sözleşmesinin tarifi şu şekilde yapılmaktadır: “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.
Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır”.
Eğer bir ortaklık kanunla düzenlenmiş ortaklıklardan herhangi birini (örneğin Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş şirket türleri) karşılamıyorsa Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan adi ortaklık hükümleri uygulanır.
Bu bağlamda, iş ortaklığı, ortak girişim, konsorsiyum gibi adlar altında kurulan ortaklıklar kanunlarda düzenlenmiş diğer ortaklık türlerinin ayırt edici niteliklerine sahip olmadığından, hukuki açıdan adi ortaklık hükümlerine tabidirler.
Adi ortaklıklarda üçüncü şahıslar ile ilişkilerde, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, yetkili ortaklar tarafından ortaklık temsil edilecektir
Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmaması sebebiyle dava ehliyeti de yoktur. Adi ortaklığa ilişkin davalarda adi ortaklığı oluşturan kişilerin tamamı taraf olacak ve hep birlikte hareket edeceklerdir.
Dolayısıyla inşaatın yapımı için anlaşılan adi ortaklık niteliğindeki bir yüklenici ile anlaşmazlık olması durumunda adi ortaklık kapsamındaki tüm kişiler ilgili davaya taraf olacaktır.
Adi ortaklık, ortaklar tarafından temsil olunur. Ortaklık adına yapılacak işlemlerin, temsil yetkisi içinde olması koşuluyla, tüm ortakları bağlar. Ortaklar sınırsız sorumluluğa sahiptir, ortaklığın sona ermesi, üçüncü kişilere karşı olan borçlanmayı değiştirmeyecektir